Ana içeriğe atla

Halimden Konan Anlar - Öyle Normal




Sevmek ya da sevmemek sizi alakadar etmek ile birlikte, Yakın Çağ “Generation Tayyip” Indie sahnesinde bir şekilde karşımıza çıkıyorlar. Artık modası çoktan geçmiş olan “Uzun ve Garip İsimli Gruplar” döneminin başlarında Halimden Konan Anlar adıyla ortaya çıkıp daha sonra Adamlar‘a evrildiler. Bir sürü yerde konser afişlerini görüyoruz. Mixtape’lerde karşımıza çıkıyorlar. 2014’ün en iddialı albümlerinden biri olan Eski Dostum Tankla Gelmiş‘in (E.D.T.G) ardında duruyorlar ve Soundcloud’da sadece 5 şarkıyla 7.2k kişi tarafından takip edilip, “0” kişi takip etme karizmaları ile tanınıyorlar.
Şimdi gidip de E.D.T.G‘nin süper şarkılarla dolu olmasından, Ateş Ederim‘de büyük İtalyan bestekarı Ennio Morricone‘den etkilenmelerinden, mizahlarının Kaç Canım Kalmış‘tan daha olgun, Yüzyüzeyken Konuşuruz‘dan daha orjinal olmasından, Kadın‘da tek gerçek rock tanrımız Teoman‘ın ilk dönem kalitesine yaklaşmalarından, “geçişli tarz”daki kompozisyonlarından, kaliteli bir teatrallik ile rap öğeleri taşımalarından, solistlerinin hakikaten yetenekli bir adam olmasından falan bahsetmek istemiyorum.
Asıl olarak (bir dinleyici gözüyle) nasıl sadece bir “gitar grubu”na dönüştüklerinden söz etmek istiyorum. “Ya ne grubuna dönüşeceklerdi?” dediğinizi duyamıyorum çünkü zaten genel olarak gitar grubu şeklinde ilerliyorlardı. Burada “gitar grubu” kavramını tanımlamam gerekiyor. Şüphesiz içerisinde gitar, bas gitar ve davul bulunan bu grubun temel özelliği barlarda çıkmaları ve bazen kendilerine sadece efekt olsun diye bir klavyecinin eşlik etmesidir. Gitarın ritmiyle ilerleyen, arada gitar soloları atılan, davulun yerli yersiz breakler yaptığı, solistin nakaratta bağırdığı; gitarın gitar gibi görüldüğü gruplardır. Bildiğiniz üzere her gün gitar grupları kurulup dağılır, hatta zamanında siz de bir tane kurmuşsunuzdur. Güneşin parlamadığı her yerde gitar grupları vardır. Bu aşağılayıcı bir tanımlama gibi gözükse de “gitar grubu” olup canavar gibi olan milyonlarca grup vardır ve Adamlar da bu canavar gruplardan birisidir.
Devamı :::>

Bu blogdaki popüler yayınlar

Grup Vitamin - Al Aşkını Sok Gözüne

Grup, 1991 yılında Bol Vitamin albümünü çıkarmıştır. Döneminde çok tutan yerli ve yabancı şarkıları kullanarak hicivler yapıyordu. İlk kadrosunda Gökhan Semiz, Ufuk Yıldırım, Ercan Saatçi, İzel, Sertaç Demirtaş, Emrah Anul, Selçuk Aksoy ve Murat Uzunal bulunuyordu. Bu albümden sonra Murat Uzunal gruptan ayrıldı ve 1992'de Yangın Var albümünü çıkardı. Aynı yıl İzel de gruptan ayrıldı. Bu ilk albümün getirdiği umulmadık başarıdan sonra grup 1991'de Grup Vitamin albümünü çıkardı. Bu albümle birlikte grup içinde çıkan anlaşmazlıklar sonucu grup ikiye ayrıldı. Asıl grup Gökhan Semiz, Selçuk Aksoy, Emrah Anul ve Sertaç Demirtaş'la devam etti. 1992 yılındaki Yandık Desene albümünü, 1993 yılında Üşüttük albümü izledi. Bu arada İnter Star televizyonunda dansçı Aslıhan Öncü'yle birlikte, 1992-1993 arasında "Eğlence Sırılsıklam" programını yaptılar. Ercan Saatçi'nin ayrılmasıyla grup liderliğini üstlenen Gökhan Semiz, 1992 yılında ilk solo albümü olan Mikrop'...

Baris Manço - Coban Yildizi(1979)

Söze gerek yok ... BARIŞ MANÇO Türkiye tarihinin en fazla ilgi çekmiş, en aykırı müzik insanlarından birisi olan Barış Manço, besteci, şarkı sözü yazarı, yazar, gezgin, müzisyen, ses sanatçısı ve televizyon programı yapımcısıydı. Uzun saçları, asla çıkartmadığı şövalye yüzükleri, yurt içinde ve yurt dışında kazandığı müzikal başarıları ile ülkemizin unutulmayan simaları arasına girmiş olan Manço, yaşadığı zaman diliminde dünyada en fazla ülkeyi dolaşmış T.C. vatandaşı olarak, gezdiği 150’den fazla ülke ile kırılması zor bir rekora imza atmıştır. Devamı >>

Selda Bağcan / O Günler

  Türk Halk Müziği sanatçısı ve bestecisi. 1948, Muğla doğumlu. Müzik yaşamına 1971'de Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Mühendisliği öğrencisiyken başladı. Çıkardığı ilk iki 45'lik plak bir milyon dolayında satılınca, meslek olarak müziği seçmeye karar verdi. Türkiye'de ve başta Almanya olmak üzere dış ülkelerde çok sayıda konser verdi. 1972'de Bulgaristan'da gerçekleştirilen Altın Orfe Festivali'nde Türkiye'yi temsil etti. Özellikle sol partilerin ve kuruluşların düzenlediği etkinliklerde konserler verdi. 1980 askeri darbesinin ardından üretimi sınırlanan sanatçı büyük sıkıntılar çekti. Hatta 24 Nisan 1984'te tutuklanarak, hapse atıldı. 1987'ye değin pasaport verilmediği için yurtdışı konserlerine ara vermek zorunda kaldı. 1986 yılında, yurtdışına çıkamamasına karşın, Peter Gabriel tarafından desteklenen Womad Vakfı'nca düzenlenen Dünya Dans ve Müzik Festivali plağında bir şarkısıyla yer aldı. Aynı vakfın girişimleri sayesinde 1987'...