Ana içeriğe atla

Sobalarında Kuru



1933 yılında İstanbul'da doğdu. İlk ve orta Öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Küçük yaşlarından itibaren başladığı müzik eğitimini daha da geliştirmek için İstanbul Belediye Konservatuarı'nın Türk Müziği Bölümü'ne girdi. O yıllarda Konservatuar’ın en seçkin hocaları olan Münir Nurettin Selçuk, Şefik Gümeriç, Emin Ongan, Halil Bedi Yönetken, Nevzat Atlığ, Mefharet Yıldırım'dan dersler aldı. 1958 yılında bu okuldan mezun oldu. Seha Okuş İstanbul Radyosu'nda veya Konservatuar'ın İcra Heyetinde ses sanatçısı olmak istiyordu ancak kadrosuzluk nedeniyle bu iki kurumda da sanatını icra edecek ortam bulamadı.

Bu sırada, Konservatuar'ın Klasik Batı Müziği bölümü korosunun "Soprano" kadrolarından birinde açık vardır, arkadaşlarının ve hocalarının teşvikiyle bu görevi kabul eder; iki buçuk yıl bu kadroda görev yapar. O yıllarda Konservatuarın Batı Müziği Korosu'nun, İstanbul Operası Korosu ile birleştirilmesi gündeme gelir. Seha Okuş, Opera-Şan bölümü mezunu olmadığından bu göreve devam etmek için tereddütlüdür. Koronun şefi Muhittin Sadak ve yardımcısı Şerif Yüzbaşıoğlu Okuş'u çok başarılı bulmalarına ve görevine devam etmesini istemelerine rağmen, Okuş, Konservatuarın Halk Müziği topluluğuna naklini yaptırır (1961)

Aslında ilk başlarda bu durumdan çok memnun olmamıştır. Çünkü gönlü "Klasik Türk Müziği" icracılığındadır. Ancak zamanla halk müziği uygulamalarına alışır, halk müziğini sever, hatta öylesine büyük bir tutku ile bağlanır ki yaşamının kalan kesiminde halk müziğinden kopamaz, Seha Okuş'a göre "halk müziğinde kutsal bir yön vardır", işin içine girmeden, özümsemeden bunu anlamak imkansızdır. Bu görüşünü meslek yaşamı boyunca pek çok yerde tekrarladığı şu cümle ile tanımlar:

"Halk müziğimiz halkın özüdür, ondaki toprak kokusunun piyasadaki türkücülerin icrasından alınması asla mümkün olamaz"..

DEVAMI>>

Bu blogdaki popüler yayınlar

Grup Vitamin - Al Aşkını Sok Gözüne

Grup, 1991 yılında Bol Vitamin albümünü çıkarmıştır. Döneminde çok tutan yerli ve yabancı şarkıları kullanarak hicivler yapıyordu. İlk kadrosunda Gökhan Semiz, Ufuk Yıldırım, Ercan Saatçi, İzel, Sertaç Demirtaş, Emrah Anul, Selçuk Aksoy ve Murat Uzunal bulunuyordu. Bu albümden sonra Murat Uzunal gruptan ayrıldı ve 1992'de Yangın Var albümünü çıkardı. Aynı yıl İzel de gruptan ayrıldı. Bu ilk albümün getirdiği umulmadık başarıdan sonra grup 1991'de Grup Vitamin albümünü çıkardı. Bu albümle birlikte grup içinde çıkan anlaşmazlıklar sonucu grup ikiye ayrıldı. Asıl grup Gökhan Semiz, Selçuk Aksoy, Emrah Anul ve Sertaç Demirtaş'la devam etti. 1992 yılındaki Yandık Desene albümünü, 1993 yılında Üşüttük albümü izledi. Bu arada İnter Star televizyonunda dansçı Aslıhan Öncü'yle birlikte, 1992-1993 arasında "Eğlence Sırılsıklam" programını yaptılar. Ercan Saatçi'nin ayrılmasıyla grup liderliğini üstlenen Gökhan Semiz, 1992 yılında ilk solo albümü olan Mikrop'...

Baris Manço - Coban Yildizi(1979)

Söze gerek yok ... BARIŞ MANÇO Türkiye tarihinin en fazla ilgi çekmiş, en aykırı müzik insanlarından birisi olan Barış Manço, besteci, şarkı sözü yazarı, yazar, gezgin, müzisyen, ses sanatçısı ve televizyon programı yapımcısıydı. Uzun saçları, asla çıkartmadığı şövalye yüzükleri, yurt içinde ve yurt dışında kazandığı müzikal başarıları ile ülkemizin unutulmayan simaları arasına girmiş olan Manço, yaşadığı zaman diliminde dünyada en fazla ülkeyi dolaşmış T.C. vatandaşı olarak, gezdiği 150’den fazla ülke ile kırılması zor bir rekora imza atmıştır. Devamı >>

Selda Bağcan / O Günler

  Türk Halk Müziği sanatçısı ve bestecisi. 1948, Muğla doğumlu. Müzik yaşamına 1971'de Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Mühendisliği öğrencisiyken başladı. Çıkardığı ilk iki 45'lik plak bir milyon dolayında satılınca, meslek olarak müziği seçmeye karar verdi. Türkiye'de ve başta Almanya olmak üzere dış ülkelerde çok sayıda konser verdi. 1972'de Bulgaristan'da gerçekleştirilen Altın Orfe Festivali'nde Türkiye'yi temsil etti. Özellikle sol partilerin ve kuruluşların düzenlediği etkinliklerde konserler verdi. 1980 askeri darbesinin ardından üretimi sınırlanan sanatçı büyük sıkıntılar çekti. Hatta 24 Nisan 1984'te tutuklanarak, hapse atıldı. 1987'ye değin pasaport verilmediği için yurtdışı konserlerine ara vermek zorunda kaldı. 1986 yılında, yurtdışına çıkamamasına karşın, Peter Gabriel tarafından desteklenen Womad Vakfı'nca düzenlenen Dünya Dans ve Müzik Festivali plağında bir şarkısıyla yer aldı. Aynı vakfın girişimleri sayesinde 1987'...